GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI MİLLİ TARIM PROJESİ kapsamında; 14 Kasım 2016 tarihinde Rizeli Kadın çiftçilerimiz de ,Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Külliye'de, Milli Tarım Projesi toplantısında buluştu.
15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü Cumhurbaşkanımız ve eşi Emine ERDOĞAN'IN Katılımıyla Rize Valiliğinde Gerçekleşen buluşmanın ardından, Sayın Cumhurbaşkanımızı külliyede ziyaret eden çiftçilerimizi yeni bir buluşma heyecanı sarmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızı külliyede 14 Kasım 2016 tarihinde bazıları kongre salonunda bazıları bahçede ziyaret ederek memleketlerine döndüler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen ,Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından geliştirilerek uygulamaya sokulan milli tarım projesinin ülkemize milletimize özellikle de çiftçimize hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum, diyerek misafirleri, salon ve salon dışında dev ekranlardan programı takip eden çiftçileri selamlayarak başladı.
Sayın Cumhurbaşkanı; rahmetli Aşık Veysel ne güzel söylemiş "Dost, dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yârim kara topraktır / Beyhude dolandım, boşa yoruldum / Benim sadık yârim kara topraktır" evet, "Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin, kendi neslimizin değil, topyekûn insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz. Toprağa sırtını dönen insan en büyük ihaneti kendisine yapmış olur; çünkü Rabbim bizlere topraktan yaratıldığımızı ve yine toprağa döneceğimizi haber veriyor." diye konuştu.
Erdoğan;İhtiyaç duyduğumuz ürünlerin, hizmetlerin belli meslek grupları tarafından yürütülmesi ,bizlere başka alanlara yönelme ve oralarda derinleşme imkanı sağlar.Tarım konusu diğer tüm işlerden farklı olarak, insanlığın varlığını sürdürebilmesinin olmazsa olmazıdır. Hepinizin çok iyi bildiğini tahmin ettiğim bu hususları tekrarlamanın sebebi, ülkemizde tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi konusundaki projelerin ne kadar önemli olduğunu ifade etmektir diyerek Türkiye'nin gelişmesinde en büyük payın Tarım alanında olduğunu vurgulamıştır.
Daha önce Sayın Başbakanımızın sizlerle paylaştığı,bugün burada birkez daha kamuoyunun dikkatine getirdiğim "Milli Tarım Projesi" her türlü takdiri ve desteği hak ediyor, şeklinde takdirleri ile "Milli Tarım Projesine hep birlikte sahip çıkmamız"konusundaki farkındalığı sağlamıştır.
"Milli Tarım Projesi ile tarım alanındaki sorunlarımızın, eksikliklerimizin, yanlışlıkların tespiti ve çözüm yolları noktasında ise" Sayın Cumhurbaşkanımız fikirlerini beyan ederek konuşmalarına devam etmiştir.
Çiftçilerimize Hayvansal ve Bitkisel gıda çeşitlerinin yabancı ülkelerden daha fazla çeşitlilik olması gerektiği konusunda vurgu yapmıştır.
Osmanlı'yı yıllarca güçlü bir şekilde ayakta tutan unsurlardan biri de halkın bol ve hesaplı gıdaya erişimini sağlayacak iaşecilik sistemiydi,Osmanlı bunu başardı, diyerek atalarımızı örnek göstermiş, "Bizim de günümüz şartlarına uygun bir anlayışla vatandaşımızın gıda konusunda eksiklik yaşamasının önüne geçecek, fiyatları dengede tutacak bir sistemi kurmamız gerekiyor."şeklinde konuştu ve ardından , Başbakanımız teşvikleri açıkladı, "Şimdi böyle teşvikler olduğuna göre bundan sonra ne kalıyor? Çalışmak." diyerek, çiftçilerimizde çalışma isteği uyandırmıştır.
"Peygamberlerin mesleği olan çiftçiliği ve çobanlığı teknolojinin tüm imkânları ile destekleyerek doğru planlama ile yönlendirme ile bilgilendirme ile teşvik ederek ülkemizde hak ettikleri konuma getirmeliyiz şeklinde hayvancılığın geliştirilmesi hususunda da fikirlerini belirtmişlerdir.
Konuşmasında, Kardeşlerim,sizler gayet iyi bilirsiniz tohum toprağa düşmeden can bulmaz, toprağa düşen tohumdan kaliteli ürün için istiyorsanız gübresinden suyuna kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamanız gerekir. Aynı süreç devletlerin, milletlerin hayatlarında da geçerlidir. "Anadolu Selçuklu, Büyük Selçuklu'nun Sultan Alparslan ile bu topraklara attığı tohumların üzerine inşa edilmiştir. Osmanlı, Anadolu Selçuklu'nun bu topraklarda besleyip güçlendirdiği tohumların izi takip edilerek kurulmuş bir devlettir. Cumhuriyet de Osmanlı'nın geniş bir coğrafyaya yaydığı zengin tohum varlığından elimizde kalan bakiye üzerinde vücut bulmuştur.Ecdadımız her dönemde gittiği her yerde toprağın altını bereketli kılmanın, üzerini de mamur etmenin çabası içinde olmuştur. Bu şekilde geniş bir coğrafyada atılan o sevgi, dostluk, kardeşlik tohumları aradan asırlar geçse de canlılığını sürdürmektedir. Sadece biraz suya, biraz gübreye, biraz emeğe velhasıl; sevgi, dostluk, kardeşlik tohumlarının yeniden yeşertilmesine ihtiyaç vardır. Biz 14 yıldır Balkanlar'dan Orta Asya'ya Kuzey Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar kadim tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu her yerde işte bu anlayışla gönül köprüleri kurmanın çabası içindeyiz." şeklinde tohumun,tarımın gücünü bir kez daha dile getirdi.
15 Temmuz'da çiftçilerimiz…
15 Temmuz'da halkımızın her kesimiyle birlikte çiftçi kardeşlerimiz de ülkelerinin ve milletlerinin bekası söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini tüm dünyaya gösterdiler. Kimisi tarlasını yaktı, kimisi traktörüne atladı kimisi biçerdöveriyle direndi. Darbe girişimi sonrası bu samanlarını yakan ateşe veren çiftçi kardeşimiz kendisine zararının tazmini teklif edildiğinde biz o samanları "Allah için vatan için yaktık" diyerek milletimizin asaletini bir kez daha göstermiştir. Şeklinde konuştuktan sonra 15 temmuz ve sonrası şehitlerimiz,direniş,gazilerimiz konusunda çiftçilerimizde konuşmasına devam etti.Akıncı üssünün önüne gidip darbecilerin karşısına dikilen ve çoğunluğu çiftçi olan Kazanlı kardeşlerimizden 9 tanesi orada şehit düştüğünü bildirerek bir kez daha şehit çifçilerimize olan saygınlığını dile getirmiştir.
Salonda hakim olan duygusal hava içinde,Andımıza olan bağlılığımız artıyor ve bunun için "Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet" diyoruz ve bu şekilde yola devam ediyoruz diyen Sayın Erdoğan, Bize "ya olmaktan, ya ölmekten başka şans tanımayanlara" cevabımızı öyle bir vereceğiz ki görmeyen duymayan kalmayacak. İşte bunun için Suriye'de, Irak'ta olmaya devam edeceğiz, bunun için Dünya beşten büyüktür demeye devam edeceğiz , bunun için 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz ,hatta bununla da kalmayacak; 2053 vizyonumuzu, 2071 vizyonumuzu şekillendirmeye başlayak,inşallah torunlarımızın önünü biz hazırlayacağız şeklinde devam eden konuşmasından gelecekteki hedefler için de Türk Çiftçisinin daha çok çalışması azimli ve güçlü olması gerektiği,gençlerin tarım ve hayvancılığa özendirilmesi gerektiği yine dikkatlerden kaçmadı.
Allah'ın izniyle yeni Türkiye 2200 yıllık devlet geleneğimizin,1400 yıllık medeniyetimizin, coğrafyamızdaki 100 yıllık varlığımızın, 93 yıllık Cumhuriyetimizin şahikası olacaktır diye sözlerine devam eden Sayın Erdoğan;Rabbim yar ve yardımcımız olsun,bu duygularla bir kez daha Milli Tarım Projesinin hayırlı olmasını diliyorum.Nasırlı elleri ve alın terleriyle üretimin,gayretin helal kazancın sembolü olan çiftçilerimizi bir kez daha muhabbetle ve hürmetle selamlıyorum,diyerek bahçede kendisini bekleyen coşkulu çiftçilerimizle görüşmek için konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Saygıdeğer çiftçi kardeşlerim,Ülkemin dört bir yanından gelen şuanda aramızda bulunan kardeşlerim, hepiniz ,Malatya,Şanlıurfa,Çankırı,Rize,Trabzon,Eskişehir tüm Türkiye'den hoşgeldiniz, diyerek konuşmalarına başladı.Kardeşlerim öncelikle bu Mili Tarım politikamızı görüştüğümüz böyle anlamlı bir günde Gıda, tarım ve hayvancılık bakanlığı bu organizasyonunda milletin evinde,Cumhurbaşkanlığı külliyesinde,bizleri yalnız bırakmadınız diyerek, külliye yerleşim planı hakkında bilgilendirdi.Toprak bizim vazgeçilmezimiz ve bu toprakla beraber,topraktan geldik toprağa döneceğiz, diyerek çiftçilerimize veda konuşması ile programı sonlandırdı.
Bakan'ın konuşması;
Çiftçilere "Gece demeden gündüz demeden sizlerle beraber Türk tarımının yücelmesi için ,hayvancılığımızın gelişmesi için inşallah daha çok yapacaklarımız var.İnşallah İllerde,İlçelerde,köylerde,tarlalarda hep beraber olacağız diyerek, Çiftçinin her zaman yanında olacağını belirtti.